22 Ocak 2008 Salı

Maymunların Hikayesi


Maymunların Hikayesi

Bir kafese 5 maymun koyarlar. Ortaya bir merdiven ve tepeye de büyük bir salkım muz. Her bir maymun merdiveni çıkarak muzlara ulaşmak istediğinde dışarıdan üzerine tazyikli soğuk su sıkarlar... Her maymun aynı denemeye giriştiğinde tazyikli soğuk su ile ıslatılır. Bütün maymunlar denemelerinin sonunda sırılsıklam olurlar. Bir süre sonra muzlara hareketlenen maymunlar diğerleri tarafından engellenmeye başlanır. Bir süre sonra su kapatılır ve maymunlardan biri çıkarılarak yerine yeni bir maymun konur. Yeni maymunun yaptığı ilk işi merdivenlere tırmanmak olur, fakat diğer eski 4 maymun yeni maymunu engeller ve döverler. Daha sonra ıslanmış eski maymunlardan biri daha yeni bir maymunla değiştirilir. Yeni maymun merdivene yaptığı ilk atakta dayağı da yer. Bu yeni maymunu en şiddetli ve istekli döven kafese ilk konan yeni maymundur. Islak maymunlardan üçüncüsü de değiştirilir. En yeni maymun ilk atağında diğerleri tarafından cezalandırılır. Kalan iki ıslak maymun hariç diğerlerinin en yeni maymunu neden dövdükleri konusunda bilgileri yoktur, fakat döverler. Son olarak 4. ve 5. ıslak maymun da yenileri ile değiştirilir. Tepede bir salkım muz olduğu halde artık hiçbir maymun merdivene yaklaşmamaktadır. Neden mi? Çünkü burada işler böyle gelmiş ve böyle gitmektedir...”

Bazen düşünüyorum da acaba biz ıslanmış maymunlardan mıyız, yoksa diğerlerinden mi? Türkiye’de “İşler böyle gelmiş böyle gitmektedir” diye düşünmeyelim. “Böyle gelmiş böyle gitmez” diye sorgulayalım. İş yaşantımızda yönetim ve liderlik stilimizin, sosyal yaşamlarımızda da anlayışımızın değişmesi gerekiyor.

Hiç yorum yok: